Monday, October 27, 2008

Kefirdeki Bakteriler

Kefirdeki Bakteriler

Taze ve doğal bir süt ürünü olan kefirin tadı ve lezzeti ayrana benzemektedir ve yoğurtta bulunan probiyotik (dost bakteriler) gibi yararlı mayaları içermektedir

Az asidik tadında, maya kokulu ve krema kıvamında taze, doğal bir süt ürünü olan kefir, inek ya da keçi sütünün inokülasyonu ile hazırlanıyor. Süt oda sıcaklığında bir gün ya da daha fazla süre ile bekletiliyor ve ortaya ekşi, karbonatlı hafif alkol tadında ve kıvamı sulu yoğurda benzeyen kefir içeceği çıkıyor. Bu içeceğin tadının ayrana benzediğini söyleyen Prof. Dr. Merih Kıvanç, ayrandan farklı olmasının sebebini her ikisinin farklı bakterilere sahip olması olarak açıkladı ve şunları söyledi: “Kefirin ayrandan ve yoğurttan farklı olma sebebi olarak bakterileri gösterdik; çünkü yoğurttaki bakterilerin yapışma özelliği yoktur. Kefirde bulunan bakteriler ise bağırsak sistemi içerisine absorbe olabilme özelliğine sahiptir. Böylece sağlığa olan yararı daha fazladır.”

Günümüzde kefirin oldukça revaç gördüğünü ve bizim geleneksel içeceğimiz olduğunu dile getiren Kıvanç, kefirin sağlıkla olan ilişkilerinin ortaya konması bakımından son yıllarda daha fazla üzerinde durulmaya başlandığını ifade etti. Kıvanç, kefirin sağlığa olan yararını şöyle özetledi: “Yararlı bakteriler ve mayalar yanında, kefir vücudun iyileşmesine ve bakımına yardımcı olan mineraller ve temel aminoasitleri ( proteinleri oluşturan temel yapı taşlarını ) içermektedir. Kefir sinir sitemi açısından oldukça önemli olan kalsiyum ve magnezyum minerallerini içerir”.

Kıvanç, kefirin probiyotik ( vücudu zararlı bakterilerden koruyan dost bakteriler) içeren bir içecek olduğunu dile getirdi. Piyasada satılan kefirler ile evde yapılan kefirleri izole ederek probiyotik özelliklerini araştırmayı amaçladıklarını ifade eden Kıvanç: “100 adet bakterinin çeşitli tekniklerle tanımlamasını yaptık ve bu bakterilerin vücuda olan yararlı etkilerini ortaya koyduk. Karnabahar tanelerine benzeyen kefir tanelerini sütün içine koyarak yoğurt kıvamına gelene kadar mayalanmasını sağladık. Daha sonra süzerek kefir tanelerini aldık ve geride kalan kısım içilmeye hazır hale gelmiş oldu” diye açıkladı.

Kefir, bol miktarda fosfor sağlar. Fosfor vücudumuzda ikinci bol bulunan mineraldir ve hücre gelişimi için karbonhidratların, yağların ve proteinlerin kullanımına yardımcı olur ve enerji sağlar. Kefirin vücut için buna benzer birçok yararlı özelliği olduğunu söyleyen Kıvanç, “Kefir B12, B1 ve K vitaminleri bakımından oldukça zengindir. Ayrıca beslenmede kefirin kullanımı sinirleri iyileştirici etkiye sahiptir” dedi.

Prof. Dr. Merih Kıvanç, Evrim Yapıcıyla birlikte hazırladığı “Kefirden izole edilen farklı laktik asit bakterileri strainlerinin antimikrobiyal aktivitesi” başlıklı bildirisini, 12. Uluslararası Mikrobiyal Ekoloji Sempozyumu’nda 17-22 Ağustos tarihlerinde Avustralya’nın Carins kentinde sundu.

Kaynak: Anadolu Üniversitesi Bülteni

No comments: