Monday, October 27, 2008

İslam'da Kefir

İslam'da Kefir

Yoğurt benzeri süt ürünü olan Kefir için, İslamda Kefir haramdır diye bazı sitelerde fetvalar verilmekte. Aşağıda İslam'da kefir durumuyla ilgili yazı yer almakta. Okumak isteyenlere tavsiye edilir. Biz şahsen kefir içiyoruz. İslam'da Kefir Helaldir diyen Prof. Dr. Hayrettin Karaman'ın izahı çok akli gözükmekte. Eğer kefirde problem varsa ayran veya yoğurtta da problem vardır (Allahu Alem). Prof. Dr. Hayrettin Karaman hoca Kefir helaldir dedikten sonra ölçüyü şöyle izah ediyor. Normal bir insanın tüketeceği miktar tükettikten sonra birşey sarhoşluk veriyorsa o şeyin azı da haramdır. Normal bir insan bir oturuşta ne kadar kefir içebilir? 1 litre? 2 litre? Eğer bu miktarda kefir tüketince sarhoş oluyorsanız bunun damlası da haramdır. Yoğurt veya sirkede de belli miktarda alkol vardır. Hatta pekçok meyvede belli oranda doğal olarak alkol bulunur. Bunlarda ölçü Hayrettin Karaman hocanınki olsa gerektir. Çoğu sarhoşluk verenin azı da haramdır ifadesini Karaman hocanın izahı daha doğru gözüküyor. O yüzden kefir konusunda bir sorun olduğunu sanmıyoruz. Kefirde sorun varsa yoğurt da yememek gerekir herhalde. Tabi sirke de ..

Kefir, yoğruttan ayrı işlevlere sahip olup sağlık açısından yoğurttan saha sağlıklı olarak telakki edilmekte.

Aşağıdaki yazı ise diğer kaynaklardan alınmıştır. Bu yazıda kefir haram addedilmiştir. Fakat katılmak mümkün değildir. Tabi doğrusunu Allah (CC) bilir.

Kur’an ı Mübin’de, sarhoşluk veren içkilerin kademeli bir şekilde yasaklandığını bildiren ayetler dikkat çekicidir. Bu ayetler incelendiği zaman sarhoşluk veren içkinin(hamrın, şarabın) haram oluşu ile ilgili on delil çıkartılabilir:

1. Cenab ı Hak Hamrı kumar ile birlikte ele almış ve kumara atfetmiştir.

2. Hamra necis demiştir.

3. Hamrı şeytanın amellerinden saymıştır.

4. Hamrdan sakınılmasını emretmiştir.

5. Selameti Hamrdan sakınmaya bağlamıştır.

6. Şeytanın Hamrla düşmanlığı yayma özelliğini belirtmiştir.

7. Buğzu yerleştirmeyi Hamra bağlamıştır.

8. Allah’ın zikrinden uzaklaşmayı Hamra bağlamıştır.

9. Namazdan menetme özelliğini Hamra bağlamıştır.

10. Tehdidi ilân eden soru sigasıyla açık bir yasaklama getirmiştir.

Bu şartlar altında Hamr(şarap), liaynihi, yani bizatihi aynıyla haramdır. Hamr sarhoşluk vermesi şartıyla haram değildir, bilakis onun tek damlası dahi haramdır. Hamr, galiz bir necasettir. Çünkü Cenab ı Hak onu rics olarak adlandırmıştır. Yani sidik ve akıtılmış kan gibidir. Onu helal gören kâfir olur. Onun içilmesini kesinlikle haram kılan, onun alışverişini, onun bedelini yemeyi ve üretimini de haram kılmıştır. Onu çamur karmada da kullanmak haramdır. Tedavide de kullanmak haramdır. Başka yerlerde de kullanmak haramdır. Hamr içene had vurulur. Sadece ölüm tehlikesi halinde susuzluğu giderecek miktara izin verilmiştir.

Konu ile ilgili Peygamberimiz(s.a.v.)’in hadislerine bakarsak:

“Her sarhoş edici hamrdır, Her sarhoş edici haramdır.”, “Çoğu sarhoşluk verenin azı da haramdır.”O dönemde hamr genellikle üzüm ve hurmadan yapıldığından konunun genelliliğini açıklamak için “Kesinlikle buğdaydan bir hamr, arpadan bir hamr vardır. Kesinlikle kuru üzümden bir hamr vardır. Kesinlikle baldan bir hamr vardır.”

El Kuhistani’ye göre: “Hamrın asılları üzüm ve hurma gibi meyvelerden; buğday, arpa, darı, mısır gibi hububattan; şeker, paluze ve bal gibi tatlılardan; deve ve kısrak sütü gibi sütlerden meydana gelir, ayrıca her birinin çiğ ve pişirilmiş olmak üzere iki çeşidi vardır.”

Hamrı oluşturan Fermantasyon olayının başlangıcı ile hamr noktası arasında, farklı maddelerden oluşturulmuş içecekler söz konusu olmuştur. Bunlar “Tılâ”, “Bâzîk”, “Seker” ve “Nakî” isimleri ile anılan içeceklerdir. Bu içecekleri içenlere had vurulmasında farklı görüşler ortaya çıkmasına karşılık alîmlerin yaygın kanaati, bu içeceklerin haram olarak nitelenmeleri istikametindedir.

Bunların dışında “Nebiz” denilen bir içecek daha var ki, bu içecek konumuz olan kefire benzer tarafları ile dikkatimizi çekmektedir. Nebiz, kuru veya yaş üzüm ve hurmadan başka bal, incir, buğday, arpa, darı veya başka danelerden yapılabilen bir içkidir. Bu daneler suya atılır ve bir müddet bekletilir. Çiğ veya pişirilmiş şekilde olabilir. Bu şekilde elde edilen içki ister sarhoşluk versin, ister vermesin Nebiz ismi ile anılmaktadır.

Nebis konusunda, birbiri ile taarruz halinde olan rivayetler arasında iki rivayeti burada zikredelim. İbn-i Abbas(r.a.) kanalı ile gelen rivayette; İbn-i Abbas(r.a.) şöyle demiştir, ”Resulullah(s.a.v) nebiz yapıyor ve bundan üçüncü günün akşamına kadar içerdi.Bu zamandan sonra kapta bir şey kalmışsa içmez, dökerdi.”(Muslim,Eşribe 79-82; Nesaî, Eşribe 56 )

Diğer rivayette ise Firuz(r.a.) şöyle demiştir; “Resulullah(s.a.v.)’e gittim ve şöyle dedim.”Ya Resulallah, Allah Teala, içkiyi haram kılan ayetini indirdi. Bizim bağlarımız var, üzümleri ne yapalım?” dedim, Resulullah(s.a.v.) “kurutursun” dedi.”Kurusunu ne yapacağım?” deyince, “sabah ıslatır, akşam içersiniz; akşam ıslatır, sabah içersiniz” dedi. “Köpürünceye kadar bekletebilir -miyiz?” diye sorduğumda da O, “ testilere koymayın, tulumlara koyun, tulumlarda bekleyince sirke olur.” cevabını verdi.”(Nesaî,Eşribe56; Ebu Davud, Eşribe 10)

Farklı ve bazen birbiri ile taarruz eden rivayetlerin temelinde nebizin oluşmasındaki şartların çokluğu söz konusudur. Ortamın sıcaklığı, kullanılan kabın cinsi, kapların açık veya kapalı oluşu gibi şartlar Fermantasyon olayının hem hızını ve hem de istikametini değiştirebilir. Nebiz sıcakta ve toprak kapta bekletilirse, alkolleşme daha kısa zamanda gelişecektir. Tulumda bekletilirse bu sefer alkolleşme yerine sirkeleşme olayı oluşacaktır.

Neticede, nebiz ya da kefir içkisinin oluşumunda helal-haram sınırını tespit etmekte önemli derecede bir müşkülat söz konusu olmaktadır. Bu hususta, El- Kuhistani’de şöyle denmiştir: ”Eğer bu tarz bir nebiz içkisinden maksat yemeği sindirmek ise veya geceleri ibadete kuvvet bulmak, gündüzleri oruçta kuvvet kazanmak, İslam düşmanları ile savaşmakta kuvvet elde etmek veya elemleri defetmek suretiyle tedavi olmak ise, bu dahi âlimler arasında ihtilaf edilen bir noktadır.”(İbn-i Abidin, Eşribe bahsi)

Yukarıdan itibaren, tarafsız bilim kaynaklarından ve fıkıh kitaplarından aktardığımız bilgiler önümüzdedir. Şunu bilelim ki Fermantasyon olayı ucu açık bir olaydır. Yani bir içecekte Fermantasyon olayı başlamışsa ve bu olay alkol oluşturan bir olaysa zaman ve sıcaklığa bağlı olarak alkolleşme sonuna kadar devam eder. Kefir oluşumu ile yoğurt oluşumunun farklı olaylar olduğu da yukarıdaki belgelerden açıkça görülmektedir. Ansiklopediler ve kefir üreticileri de kefirde az veya çok bir alkol oluşumunu kabul etmektedirler. Bilhassa Türkiye’de kefir üreten firmanın bize gönderdiği broşürden alıntıladığımız 8 no.lu belge de bizi teyid etmektedir. Nebiz gibi, kefir gibi, boza gibi Fermantasyon sonucunda alkol oluşturan içeceklerin ticarî bir mal olarak piyasada pazarlanmasının, günlerce raflarda durmasının dinine bağlı Müslümanlar için tehlike arz ettiği bilinmelidir. Bu sebeple, ilanlarda, reklâmlarda, Üniversite raporlarında, bulunmaz bir nimet gibi takdim edilen kefir içkisine karşı dikkatli olmamız gerektiğini hatırlatırız. İslamî kesime hitap eden yazılı, sesli ve görsel basın kurumlarımızın, bu tip ürünlerin reklâmını yayınlamadan önce inceleme yapmalarının önemini de vurgulamak isteriz.
En iyisini Allah(cc) bilir.

GIDA RAPORU
Kaynakça: 1- Wikipedia Ansiklopedi
2- Dom’s kefir sitesi
3- Kefir FAQ
4- Rahmi Lale kefir yazısı
5- Altıkılıç Kefir Firması Broşürü
6- İbn Abidin Eşribe bahsi
7- Şamil İslam Ansiklopedisi Nebis bahsi
8- İslam Fıkhı Ansiklopedisi,4.cü cilt, İçecekler bahsi(Prof.Dr.Vehbe Zuhaylî)
9. (Prof.Dr. Ahmet AYDIN)(www.beslenme.bulteni.com)

No comments: